Bir 20. yüzyıl münevveri Ken’ân Rifâî Sempozyumu – Prof. Dr. Kenan Gürsoy Değerlendirme Konuşması


Kendileri (Ken’an Rifâî), tıpkı Hz. Mevlâna gibi insanın bir talep varlığı olduğunu ifade edecekler: ‘Bilgin sana kıymet, talebin neyse o’sun sen’. O halde siz eğer bu saf talebi kendinizden hareketle Hakk’a doğru yakalayabilmiş ve bunu bir dinamizm hâline getirebilmişseniz hem bir varlık alanı içindesiniz, bir varoluşsunuz, ve bu varoluşta bütün bir varlığın temel sırrı gizli, hem de siz aynı zamanda bu talebin safiyetinde bütün bir insanlıkla bir ve berabersiniz. Çünkü tezâhür edeni, ortaya çıkanı, kendinden ifade edilenin ta kendisini, Allah’ın kudretinden başka bir varlık olarak düşünmüyorsunuz.

Prof. Dr. Kenan Gürsoy, Değerlendirme Konuşması

Ken’an Rifâî Büyükaksoy 150. Yıl Konserleri


Büyükbabam Ken’an Rifâî Hz., 1925 yılında dergahlar kapatılması sırasında, “Açılacaktır, bir gün yeniden açılacaktır. Fakat akademi olarak açılacaktır” demişler. Bu akademinin ne  mânâya geldiğini fikren ve ruhen idrak etmeye çalışıyoruz. Ama bu akademinin aslî hedefi musikiyle, şiirle, tefekkürle, edebiyatla, ilmî araştırmalarla insanı bulmak ve olması icab eden o insana doğru yönelmek olacaktır.

Prof. Dr. Kenan Gürsoy

Prof. Dr. Kenan Gürsoy ile 5 Dakika Programı

1. Bölüm: Prof. Dr. Kenan Gürsoy bu bölümde, Ken’an Rifâî Büyükaksoy’dan ve 1908-1925 yılları arasında hizmet vermiş olan Ümmü Ken’an Dergâhı binasının içinde, 2000 yılında kurulmuş olan Cenan Eğitim, Kültür ve Sağlık Vakfı’nın tarihçesinden kısaca söz etmektedir.


2. Bölüm: Prof.Dr. Kenan Gürsoy bu bölümde, Ken’an Rifâî Büyükaksoy’un çocukluğunda Filibe’den başlayıp Galatasaray Lisesine uzanan resmî ve husûsÎ eğitim hayatı üzerine bilgi vermekte, maârif yıllarındaki almış oldukları görevlerinden ve Ümmü Ken’an Dergâhı’nın kuruluşundan söz etmektedir.


3. Bölüm: Prof.Dr. Kenan Gürsoy bu bölümde, Ken’an Rifâî Büyükaksoy tarafından 1908 yılında kurulmuş olan Ümmü Ken’an Rifâî Dergâhı’ndan söz etmekte; burada gerçekleşen faaliyetler ve bu faaliyetlere katılan, o dönemin kalburüstü din, tasavvuf, ilim ve sanat adamları hakkında kısaca bilgi vermektedir.

 


4. Bölüm: Prof.Dr.Kenan Gürsoy, bu bölümde Ken’an Rifâî Büyükaksoy’un bütün tekkeler gibi Ümmü Ken’an Dergâhı’nın kapatılması konusunda nasıl bir değerlendirme yaptıklarını ele almış, tekkelerin asli fonksiyonun ne olduğunu, bunun ileriki dönemlerde nasıl yürütülebileceği üzerine bilgi vermiş ve Mütefekkir Samiha Ayverdi’nin eserlerinden örnek vermek suretiyle, tekkelerin ileride akademi olarak nasıl açılabileceğinden söz etmiştir.


5. Bölüm: Prof. Dr. Kenan Gürsoy bu bölümde, tekkelerin kapatılmasından sonra Ken’an Rifâî Büyükaksoy’un bu kurumlar olmaksızın irşad faaliyetine nasıl devam ettiğinden bahsetmiştir ve Semiha Cemal Hanımefendi, Sâmiha Ayverdi ve Ziyâ Cemal Büyükaksoy vb. gibi şahsiyetlerden örnekler vermek sûretiyle yakın öğrencileri üzerindeki eğitim faaliyetini nasıl sürdürdüğünü bize anlatmıştır.


6. Bölüm: Prof. Dr. Kenan Gürsoy bu bölümde, Ken’an Rifâi Büyükaksoy’un irşad faaliyetini, tefekkürle, hayatla, ilimle ve toplumla nasıl bütünleştirerek gerçekleştirdiği üzerinde durmuştur. Gürsoy ayrıca, Ken’an Rifâi Büyükaksoy’un yetiştirdiği öğrencilerinden Mimar Ekrem Hakkı Ayverdi Beyefendi’ye söylediği sözlerden birini örnek göstermek sûretiyle bu irşad faaliyetinin anlamı ve maksadından bahsetmiştir.


7. Bölüm: Prof. Dr. Kenan Gürsoy bu bölümde, Ken’an Rifâî Büyükaksoy’un eserlerinden bahsetmiştir. Bu eserlerden, Mesnevi 1. Cilt ve Şerhi, öğrencilerinin Kenan Rifâi Büyükaksoy’un yapmış olduğu sohbetlerden derleyerek hazırladıkları Sohbetler kitabı, en önemli eseri olan Ahmed er-Rifâi kitabı ve hem nota hem de şiir olarak yayınlanan İlâhiyat-ı Ken’an kitaplarının neşredildiğine değinmiş, ayrıca henüz neşre girmemiş olan Muktezâ-yı Hayat (Hayatın Gereklilikleri), Rehber-i Sâlikîn (Sâliklerin Rehberi) ve Tuhfe-i Ken’an (Kenan’ın Hediyesi) adlı eserlerinden söz etmiştir.


8. Bölüm: Prof. Dr. Kenan Gürsoy bu bölümde, Ken’an Rifâî Büyükaksoy’un en yakın öğrencilerinden Sâmiha Ayverdi, Nezihe Araz, Safiye Erol ve Sofi Huri tarafından kaleme alınmış olan “Ken’an Rifâî ve 20. Asrın Işığında Müslümanlık” adlı eserden bahsetmiştir.


9. Bölüm: Prof. Dr. Kenan Gürsoy bu bölümde, Ken’an Rifâî Büyükaksoy’un, yaşamış olduğu 1867-1950 yılları arasında, Türkiye’nin geçirmiş olduğu eğitimdeki reformlar, hukuk sistemindeki değişimler, toplumun Batı ile olan ilişkileri ve daha pozitivist tarzda bir bilme anlayışına yönelmesi karşısındaki tavrının ne olduğundan bahsetmiştir.


10. Bölüm: Prof. Dr. Kenan Gürsoy bu bölümde, Ken’an Rifâî Büyükaksoy’un Cumhuriyet sonrası Türkiye’nin yeni kurulan devlet rejimi ve eğitim sistemi karşısındaki tavrından bahsetmiştir. Osmanlı maarif sisteminde yetişmiş, son dönem Osmanlı Münevveri Ken’an Rifâî Büyükaksoy’un Mustafa Kemal Atatürk ile doğrudan bir ilişkisinin olup olmadığını değerlendirmiştir. Yakın çevresindeki insanlardan, en yakın dostu Doktor Server Hilmi Bey, oğlu Kâzım Büyükaksoy ve ilk Millî Eğitim Bakanlarımızdan Esat Sagay Beyefendi’den kısaca söz etmiştir.


11. Bölüm: Prof. Dr. Kenan Gürsoy bu bölümde, Ken’an Rifâî Büyükaksoy’un etrafında oluşan ve daha sonra hâtıraları üzerinden bütünleşen insanların, bugün anlaşılan anlamda bir cemaat şeklinde değerlendirilip değerlendirilemeyeceği konusunu ele almıştır.


12. Bölüm: Prof. Dr. Kenan Gürsoy bu bölümde, Ken’an Rifâî Büyükaksoy’un tasavvuf anlayışında bilimin ve bilim adamlığının yeri ve öneminden bahsetmiştir. Bununla birlikte, Ken’an Rifâî Büyükaksoy’un eğitimciliği, Osmanlı döneminde farklı vilâyetlerdeki Millî Eğitim Müdürlükleri, özellikle Numûne-i Terakkî (İstanbul Lisesi), Dârüşşafaka Lisesi Müdürlüğü gibi görevleri ve Tedkîkāt-ı İlmiye Encümeni Âzâlığından (Bilimsel Araştırmalar Heyeti Üyeliği) söz etmiş, âilesindeki ve yakın çevresindeki bilim adamlarından örnekler vermiştir.